Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

ithaki, distopya, kitap yorumu

Dünya şu anda istikrara kavuşmuş durumda. İnsanlar mutlu; istediklerini alıyorlar ve ulaşamayacakları şeyleri de asla istemiyorlar. Refahları yerinde; emniyetteler; hiç hastalanmıyorlar; ölümden korkmuyorlar; ihtiras ve ihtiyarlıktan habersiz ve bundan çok memnunlar, veba gibi bir illet olan anne ve babaları yok; güçlü duygular hissedecekleri eşleri ve sevgilileri yok. Şartlandırmaları uyarınca davranmaları gerektiği gibi davranmak zorundalar.



Böyle giderse çok yakında evime İthaki dışında, başka bir yayınevinden kitap girmeyecek. Birkaç istisna dışında beğenmediğim kitabı yok gibi.

Cesur Yeni Dünya’nın adını bu tür kitaplarla ilgilenen biri olarak uzun süreden beri duymaktaydım. Ama her nedense erteledim. En son Altın Madalyon forumu toplu okumalarına bu kitabı seçince ben de aralarına kendimce dahil oldum. İyi ki de olmuşum. Bu sayede distopyaları ne kadar sevdiğimi bir kere daha anladım.

1932’de yazılmasına rağmen, içerdiği genetik ve psikolojik kurgular ile kesinlikle çağının çok ama çok ötesinde bir kitap. Bunun yanı sıra Fordist üretim modelinin hüküm sürdüğü bir çağda, tüketimi özendiren arza dayalı kapitalist sisteme de açıkça giydirmiş. O yıllarda Henry Ford’un gerçekten tanrı gibi güçlü olduğu düşünülürse, gerçekten cesurca bir atılım. Genel hatları ile GeorgeOrwell’in 1984’üne benziyor. Ancak Cesur Yeni Dünya’da çok daha soft ve insanları zorla mutlu olmaya mecbur eden bir faşizmle karşı karşıyayız. Sırf bu açıdan bile “insanları mutlu olmaya mecbur etmek faşistlik midir” gibisinden felsefi boyutta tartışılması gereken bir kitap.

Kitabımızın konusu, tüm kapitalizm ütopyalarının gerçek olduğu, efsanevi T Modeli’nin altın çağında bir yerlerde kırılan bir paralel evrende, F.S. (Ford’dan Sonra) 632’de geçiyor. Kesin olmamakla birlikte, kendimize Ford’un ölüm tarihini temel alırsak (1947), şu an kullandığımız takvimde M.S. 2579 yılında denk geliyor.

Kapitalizm ulaşabileceği en uç noktaya ulaşmış ve artık insanlar Tanrıyı unutarak, Ford’a tapmaya başlamışlardır. Eski olan her şey reddedilmiş ve “yeniyse iyidir” mantığıyla sınırsız tüketim özendirilmiştir. Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde, yapay dölleme ve bokanovski işlemi ile 700-800'li ikizler olarak dünyaya gelen insanlar, gerek tıbbi müdahalelerle, gerekse şartlandırma yöntemleri ile daha embriyo halindeyken alfa, beta, gama, delta ve epsilon olarak sınıflara ayrılmaktadırlar. Yine şartlandırma yöntemleri ile anne, baba, çocuk, tek eşlilik, aşk, ölüm korkusu gibi kavramlarda yok edilmiştir. Bununla da kalınmamış, toplumun düzeni için, yukarıda saydığım bu beş sınıftan hiç birinin diğer sınıfın sahip olduklarına imrenmemesi için gerekli önlemler alınmıştır. Sitemdeki ufak tefek boşlukların doldurulması için de sınırsız seks ve uyuşturucu yeterlidir.

Ne yalan söyleyeyim, kitabın sistemi yargılan karakterlerinin aksine, ben öyle bir evrende (mümkünse gama’dan aşağı olmamak kaydıyla) yaşamak isterdim. Özellikle ölümü kanıksama konusundaki eğitimi son derece gerekli ve yararlı buldum. Neden olmasın?  

Yukarıda da dediğim gibi kitabın 1932’de yazıldığına inanmak güç. Bir fabrikada çalışan 700-800 deltanın aynı yumurtadan döllenmiş olmaları, bir epsilonun haline sonsuz şükredip, alfa olmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu düşünebilmesi gerçekten korkunç bir hayal gücünün ürünü. Aldous Huxley bunu yazarken acaba ülkemizde neler oluyordu diye merak ediyor musunuz? Etmeyin, ben ettim, siz etmeyin. Yok eğer illa ediyorsanız, buyurun 14 Temmuz 1932 tarihli bir akşam gazetesi haberi. Hulusi Bey otomatik meyhane icat etmiş. (Fena fikir de değilmiş aslında)


İthaki’den çıkan kitabın kapağı içerik ile uyumlu görünüyor. Ancak ben satın aldıktan kısa bir süre sonra yeni kapağıyla satışa sunuldu. 11x18 cm ebatlarında olması bence tek kusuru. Ama sayfa sayısı göz önüne alındığında başka çıkar yol yok gibi. Çevirisini Ümit Tosun’un yaptığı kitapta, dikkati çeken çeviri ya da yazım yanlışı ya da başka bir hata ile karşılaşmadım. Unutmadan, önsözü kesinlikle kitabı bitirmeden okumayın. Sanırım eleştirebileceğim tek konu bu. İçerik ile ilgili ağır ipuçları var. Benzer deneyimlerimden ben tuzağa düşmedim ama bilmeyenler için uyarımı yapayım. 

                                                                                             Künye
          • Orijinal Adı: Brave New World
          • Yayın tarihi: Ekim 2015 (12. Baskı)
          • Yazar: Aldous Huxley
          • İngilizce'den Çeviri: Ümit Tosun
          • Ebat: 11 x 18 cm
          • Sayfa: 333
          • ISBN: 9789756902165
          • Goodreads Puanı: 



Yorum Gönder

0 Yorumlar