Efsun - Şebnem Pişkin

kitap yorumu tasavvuf
Olacak olan olur, ölecek olan ölür, lakin olması gereken ölüyor ve ölmesi gereken oluyorsa, işte o zaman büyük bir sorun var demektir.

Aslında bu kitabı almak gibi bir düşüncemiz yoktu. Ama Tüyap’ta imza standına bir uğrayalım, halini hatırını soralım derken, önümüze serili kitaplarını görünce dayanamadık, iki kitabı daha listemize ekledik. Fena da olmadı aslında hal böyle olunca, kalabalıklaşan Şebnem Pişkin kitaplarını müstakil rafa çıkardım. Gelgelelm Ilgın itiraz etti. “Orası benim kitaplarımın yeri değil miydi baba?” diye sorunca çaresiz kaldım. Kızına hakkını korumasını öğretmeye çalışan bir baba olarak rafını kızıma iade ettim. Şebnem kusuruma bakmasın (:

Efsun, konusu itibari ile ilginç bir kitap. Hatta okuduğumu öğrenen bir arkadaşım sordu. Türü ne diye? Açıkçası tam söyleyemedim. Daha önceki yorumlarımda da olduğu gibi yine “Fantastîk-i Kurgu” dedim. Eğer bunu kabul etmezsen helal kurgu diye kabul et dedim. Gerçekten öyle. Zira yazar tasavvufun ışığında, islami öğelerin ve kuralların sınırında önümüze bambaşka kapılar açıyor. Her zaman söylediğim gibi bahsedilen kavramlara yabancı olmam, okurken beni zorluyor. Ancak diğer açıdan bakıldığında da yazar ciddi bir boşluğu, başarı ile doldurmuş görünüyor.

Kahramanımız, muhterem bir zat olan babasının ölümünün ardından, onun peşinden gitmek için her yerde bulunmayan bir ilmi öğrenmeye çalışır. Niyeti iki dünya arasında geçişler yaparak insanlara yardımcı olabilmektir. İşte bu amaçla bir efsun hazırlar ve bunu uygulamaya koyar. Fakat tahmin edersiniz ki işler pek umduğu gibi gitmeyecektir.


kitap yorumu, tasavvuf, şebnem pişkin



kitap tasavvuf kitap yorumu
Yabancı eserlerde sıklıkla işlenen, metafizik, astral ya da paranormal olarak isimlendirilen farklı boyutlar, bu kitapta âlemler adını almış. Özellikle harfler âleminde harflerin havada uçuştuğu kısmı beğendim. Bunun yanı sıra yazarın bu kitapta Edirne ile ilgilenmiş olduğunu görmek hoşuma gitti. Hatta zihnimde meşhur Nadi Hocamızın, Akşemseddin günümüzde vücuda gelmiş olabileceği ihtimali belirdi. Yine diğer kitaplarda olduğu gibi Arapça ve Türkçe’ye aynı oranda hâkimiyeti ve iki alfabeyi birbiri ile ilişkilendirmesi takdire şayan.

Kent Kitap’tan çıkan kitabın editörü Aşkın Güngör. Ne yalan söyleyeyim özellikle hata aradım ama bulamadım. Vallahi bravo. Aynı şekilde iç tasarım da aynı kişiye ait. Bölüm numaralandırma bugüne kadar hiç rastlamadığım bir şekilde yapılmış. Yan tarafta bir görsel koyuyorum. Herkesin mutlaka okuması gerektiğini söyleyemem. Dediği gibi bakış açısı, olaylara yaklaşma şekli ile itici gelen kimseler olabileceği gibi, daha muhafazakâr bir fantastik kurgu arayanlar için biçilmiş kaftan. Tercih sizin…




Yorum Gönder

0 Yorumlar